Neler Yeni ?
Sitemizi Beğendiniz Mi ?
Sayaç
Gazetecilere Özgürlük Platformu, 7 Haziran genel seçimleri sonrası yeni kurulacak hükümetten beklentilerini düzenlediği basın toplantısı ile kamuoyuna duyurdu.
Moderatörlüğünü Gazetecilere Özgürlük Platformu Dönem Sözcüsü ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto'nun yürüttüğü toplantıda, yeni hükümete medya ve basın üzerindeki baskıyı ortadan kaldırın çağrısı yapıldı. TGC Genel Merkezi'ndeki toplantıda konuşan Turgay Olcayto, Taraf yazarı Mehmet Baransu ve Samanyolu Medya Grup Başkanı Hidayet Karaca'nın halen tutuklu bulunduğuna dikkat çekti. Haklarındaki iddianamenin de bir türlü ortaya çıkmadığını ve yargılamanın başlamadığını vurgulayan Olcayto, “Haber aldığımıza göre Baransu'ya birtakım eziyetler yapılıyor içeride. Hangi taraftan olursa olsun gazeteci kimliğini taşıyan her arkadaşımızın arkasındayız. Bu yapılanların bir an önce son bulmasını istiyoruz. Gazeteciler tutuksuz yargılanmalı.” dedi. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç de Baransu ve Karaca'nın tutukluluk hallerini dikkatle izlediklerinin altını çizdi ve ekledi: “Bu insanların kimliğinde gazeteci yazıyor. Gazete binalarından alınıp cezaevlerine konuldular. Tutukluluk hallerini kabul etmiyoruz.”
Basın örgütü temsilcilerinin hükümetten beklentileri ve uyarıları özetle şöyle:
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay: Türkiye'de mesleğimizle ilgili en önemli sorun siyasaldır. İktidarın çok ağır baskısı altında, çok ağır koşullarda görev yaptığımız için ana sorunlarımız ikinci plana itildi. Basına düşman bir iktidarla karşı karşıyayız. Recep Tayyip Erdoğan Cumhuriyet tarihi boyunca gazeteciler, yazarlar çizerler için en fazla dava açma rekorunu elinde bulunduran kişidir. Basının üzerindeki baskılar utanç duyduğumuz olaylardır. Yeni hükümetten medya ve gazeteciler üzerinde baskı oluşturan bu iktidardan hesap sorulmasını istiyoruz.
Bu yandaş medya dünyada yok
TGC Başkanı Turgay Olcayto: Türkiye'de halkın bilgilendiğini söylemek mümkün değil. Bir hükümet kurulur da sağlıklı bir şekilde işlemeye başlarsa yapılacak anayasada basın özgürlüğünün yer almasını istiyoruz. Düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engeller ile Ceza yasasında basın üzerinde hakimlerin ağır şekilde yorumladığı maddeler kaldırılmalıdır. Akreditasyon çok tehlikeli. Toplantı yapıyorlar bir Anadolu Ajansı bir TRT'yi çağırıyorlar bir de Sabah şu bu, yani kendi yandaşları. Böyle bir haber verme, iktidarın kendi yaptıklarını anlatma olayı dünyanın hiçbir yerinde yok. Gazetecilerin bu baskıcı korku ikliminden sıyrılması lazım.
İyi gazetecilik sümen altında
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç: Türkiye'nin yargı bağımsızlığı ve basın özgürlüğü sorunu var. Sadece basın özgürlüğü demekle geçmiyor bu konu. Sansür aynı zamanda otasansürü beraberinde getiriyor. Eleştirel ruhun yok edilmesine yol açıyor. Medyanın bitirilmesi söz konusu. Yolsuzluk iddialarının araştırılmasının önlenmesi ve bunların ortaya çıkarılmasında basının görev yapmaması amaçlanmaktadır. Yargı bağımsızlığı olmadığı için, gazeteciler evlerinden, gazetelerinden derdest ediliyor. İyi gazetecilik sümen altında. 40 yıldır böyle bir dönem yaşamadık.
DİSK Basın İş Sendikası Başkanı Faruk Eren: Son 2 yıldır iktidarın basını tahakküm altına almak için girişimi oldu. Basın özgürlüğünün, düşünce özgürlüğünün önündeki tüm yasalar ayıklansın, elden geçirilsin istiyoruz. İç güvenlik yasası ifade özgürlüğünün önünde engeldir. Geri dönülmez insan hakları ihlallerine neden olabilecek bir yasadır. Derhal kaldırılmalıdır. Cezaevlerindeki gazeteciler derhal serbest bırakılmalıdır. Yayın yasakları kaldırılmalıdır. 12 yılda yeni bir medya düzeni kuruldu. Bu medya araçları iktidar tarafından sübvanse edilmektedir. AKP iktidarı düştüğü zaman bu medya kurumlarının ne olacağı tartışma konusudur.
AA ve TRT'yi partiden kurtarın
Basın Enstitüsü Derneği Başkanı Kadri Gürsel: Bugün demokrasi tehlikededir. 7 Haziran sonunda bu tehlike biraz daha azaldı. Seçmen, siyaset sınıfına Türkiye'yi demokrasinin tehlikede olmadığı bir çözüm zeminine taşıma imkanını sundu. Basının üzerinden baskının ve tehdidin ortadan kaldırılması gerekiyor. Medya sahipliği yeniden düzenlenmeli. Medya patronlarının rehine konumundan çıkarılması gerekiyor. Gazetecilerin gazetecilik faaliyetlerinden dolayı hapsedilmesi bir iktidar pratiği olmamalı. Anadolu Ajansı ve TRT'nin AKP'nin yayın organları gibi çalışması önlenmelidir.
Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç: Gazeteciler AKP iktidarı sayesinde mesailerinin birçoğunu adliyelerde harcamaya başladı. Basına ve gazetecilere açılan davaların bir an önce geri çekilmesi gerekiyor. Her söylenen şeyi hakaret olarak kabul eden basın savcıları var. Basın savcılarının iktidar gölgesinden kurtularak özgür iradesi ile iş yapmasını bekliyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı, 1 milyon 273 bin öğrencinin merakla beklediği TEOG Yerleştirmeye Esas Puanlar'ını (YEP) dün açıkladı.
8'inci sınıf öğrencilerinin tercih ve yerleştirme süreci böylelikle başlamış oldu. Özel okullar 10 Temmuz'a kadar ön kayıt işlemlerini gerçekleştirecek. Öğrenciler devlet okulları için tercihlerini 6-16 Temmuz tarihleri arasında yapacak. Tek listede 25 okul tercih edilebilecek ve bunu ortaokul müdürlüklerine onaylatacak. Sonuçlar 14 Ağustos'ta açıklanacak, yedek yerleştirme olmayacak. Tercih başvurusunda bulunmayan ya da hiç tercih yapmayan öğrenci otomatik olarak açıköğretim kurumlarına kaydedilecek. Sonuçların açıklanmasından sonra nakil başvuruları alınacak, öğrencilerin üç tercih hakkı olacak.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB), yeni yasaklarına göre özel okullar artık TEOG, LYS ve YGS'de derece yapan öğrencileri açıklayamıyor. MEB, şubat ayında yayımladığı genelgeyle özel okulların reklam ve ilanlarında öğrenci isim ve resimlerinin yayınlanmasını yasakladı. Bu yüzden özel okullar tam puan alan öğrencilerini ilan edemedi. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana gibi şehirlerde özel eğitim kurumlarından birçok öğrencinin 500 tam puan aldığı öğrenildi. Tam puan alan öğrencilerden birinin annesi olan Çiğdem Koçkar, “Öğretmenlerinin sınav kampları, kazanmada çok etkili oldu. İlkokuldan beri düzenli çalışmanın da başarıda etkisi var.” dedi. Bir başka veli Adem Gülcemal ise doğru okulun başarı getirdiğini vurguladı. Zirve Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Uzmanı Mehmet Aslan, öğrencilerin aile ve çevre baskısıyla tercih yapmaması gerektiğini söyledi.
Renault, D segmentindeki yeni temsilcisi Talisman'ın tanıtım filmini yayınladı.
Latitude'nin yerini alacak Talisman içten dışa en ince ayrıntısına kadar tamamen yenilendi. Renault'nun Nissan ittifakıyla birlikte geliştirilen CMF mimarisini kullanacak olan Talisman, LED farlar, head-up display, adaptif sürüş, trafik işareti tanıma, kendi kendine park sistemleri gibi teknolojileri de bünyesinde barındıracak.
Renault'nun amiral gemisi Talisman ile ilgili ayrıntılar 6 Temmuz'da ortaya çıkacak.
TALİSMAN İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Bu isim ilk olarak 2001 yılındaki Frankfurt Motor Show'da bir konsept otomobil üzerinde kullandı.
Renault'nun modelleri için seçtiği isimler, bu otomobillerin satıldıkları tüm pazarlarda hem stillerini hem de kişiliklerini sembolize edecek biçimde belirleniyor. Bu geleneğe uygun olarak da otomobile güven ve güç unsurlarını bünyesinde barındıran karizmatik bir isim verildi. Talisman aynı zamanda tüm dünyada anlaşılan ve çok kolay telaffuz edilebilen bir isim.
Akıcı ve doğal bir biçimde söylenen üç heceli bu isim modelin güçlü duruşunu ve etrafına yaydığı enerjiyi de yansıtıyor. Otomobilin barındırdığı teknolojiler ile tamamlanan sağlam ve zarif hatları aynı zaman da gücü ve güvenliği de simgeliyor.
Güneş enerjisi kullanarak dünya turuna çıkan Solar Impulse uçağı çıktığı dünya turunda yedincisi olan en zorlu etabında gökyüzünde iki günü geride bıraktı. Japonya'nın Nagoya kentinden havalanan uçak, toplam 120 saat yani 5 gün boyunca uçup okyanusu aşarak ABD'de Hawaii'ye inecek.
Kanatlarının üzerinde taşıdığı paneller yardımı ile topladığı güneş enerjisini motorlarına aktaran uçağın pilotluğunu ise bu uçuşta İsviçreli Andre Borschberg yapıyor. Eşi Türk olan Borschberg'e 'Temel fıkraları' ise moral veriyor. Eşi Yasemin Hanım ve Türkiye sponsoru Brisa'nın elektronik posta ile yolladığı Temel fıkraları, Borschberg'e moral oluyor.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dhabi'den 9 Mart'ta yola çıkan ve iki pilotun dönüşümlü kullandığı uçak, yeşil enerji kaynaklarına dikkat çekiyor. Uydu telefonu ile konuşan pilot Borschberg, Türkçe 'merhaba' dedikten sonra uçuşun sorunsuz sürdüğüne dikkat çekti:
"Bu etap en zor uçuş. Fiziksel ve psikoloj olarak çok ciddi bir hazırlık dönemi geçirdik. Bir de hava durumundaki gelişmeler gibi elimizde olmayan durumlar da var. İki gün mükemmel bir uçuştu. Umarım devamı da böyle olur ve tarihi uçuşun tamamlanması için en önemli adım atılır."
20 DAKİKA UYUYABİLİYOR
Toplam 120 saatlik uçuşta Borschberg'i zorlayan en önemli konu uyku. Uçağın kontrolünü kaybetmemesi için en fazla 20 dakika uyuyabiliyor. Yerdeki kontrol ekibi 20 dakika sonrasında pilotu uyandırıyor.
Aynı zamanda yoğa eğitmeni olan eşi Yasemin Borschberg'in bu konuda ciddi bir katkısı olduğunu belirten deneyimli pilot, şöyle dedi:
"Vücudum uzun süredir bu kadar az dinlenmeye hazır. 20 dakika o anlık uyku ihtiyacınızı karşılamanız için yeterli. Psikolojik olarak otomatik olarak uyanıyorsunuz. Daha fazla uyku, uçağın kontrolünü kaybetmenize neden olabilir. Ancak 8 bin 500 metre gibi yüksek irtifa çabuk yorulmama neden oluyor. Kokpitte sıcaklık gündüz yükseliyor. Gece ise eksi 40 santigrat dereceye kadar düşüyor."
Uçakta geçen boş zamanlarında Türkiye'den gelen Temel fıkralarını gülerek okuduğunu belirten rekortmen pilot, "Türkiye benim ikinci ülkem. Projenin ilgi görmesi de bizleri çok mutlu ediyor. Kokpitte, sürekli sistemleri kontrol ediyorum. Uçuşa konsantreyim. Ama aralarda bu tür fıkralar okuyarak rahatlıyorum" diye konuştu.
İŞTE EN ÇOK GÜLDÜĞÜ FIKRA
Bir mecliste konuşulurken, Amerikalı: "Biz Mars`a gideceğiz", demiş. Alman "Biz yakıtsız giden otomobil üreteceğiz" diye eklemiş. Fransız da "Atom bombasını etkisiz hale getirecek projelerimiz var" diyerek ortalığı kızıştırmış.
Temel de onlardan geri kalmamak için "Biz de güneşe gideceğiz" deyince Alman ile Fransız hemen lafa atlamış: "Güneşe gidemezsiniz, güneş yakar"
Temel gülümsemiş: "O kadar da enayi değiliz, tabi, biz de akşam serinliğinde gideceğiz' demiş.
35 BİN KİLOMETRE YOL
Solar Impulse, 4 elektrik motoruna sahip özel tasarım bir uçak. Kanat açıklığı 72,3 metre. Ancak ağırlığı sadece 2 bin 300 kilogram. Tek pilotun uçurduğu Solar Impulse, saatte ortalama 70 kilometre hıza çıkabiliyor. Uçağın kanatlarının üzerinde 17 bin güneş paneli bulunuyor. Gündüz güneşten aldığı enerjiyi bataryaya depolayan sistem gece de uçuş imkanı veriyor. Dünya turu 35 bin kilometreden oluşan uçak toplam 500 saat havada kalacak.
Apple'ın çevrimiçi müzik uygulaması Apple Music, kullanıma girdi. TSİ 18.00'da kullanıma giren uygulama aylık 9,99 TL'ye sınırsız müzik dinleme imkanı sunuyor. Aynı aileden maksimum 6 kişinin kullanabildiği aile paketinin ücreti ise aylık 14,99 TL olarak belirlendi. Apple Music, deneme amaçlı olarak ilk 3 ay ücretsiz olarak kullanıma açık olacak.
On milyonlarca şarkı var
Apple Music uygulaması on milyonlarca müzik eserine erişim sağlayacak. Uygulama kapsamında 7 gün çalan 24 saat yayın yapan Beats 1 adlı bir radyo istasyonu olacak.
Kullanıcılar Apple Music arşivinden istediği şarkıyı, albümü veya videoyu arşivine ekleyebilecek, eklenen parçalarla bir çalma listesi oluşturabilecek, ve çevrimdışı dinleme yapabilecek. Apple Music editörleri kullanıcıların müzik tercihlerine göre listeler hazırlayacak. Apple'ın sesli asistanı Siri, kullanıcıların sesli komutlarına göre Apple Music'ten beğenecekleri parçaları çalacak.
Android uygulaması sonbaharda
Apple Music uygulaması iPhone, iPod, Apple Watch, Mac, PC gibi cihazlarda kullanılabiliyor. Mac ve PC kullanıcılarının iTunes yazılımını güncellemeleri, iPhone, iPad ve iPod Touch kullanıcılarının ise iOS 8.4 güncellemesini cihazlarına yüklemesi gerekiyor. Güncellemenin boyutu 222 MB olduğu için güncelleme yapacak kullanıcıların bir Wi-Fi bağlantısına ihtiyacı olacak.
Apple Music'in bir de Android uygulaması var ama Apple'ın verdiği bilgiye göre bu uygulamanın yayın tarihi sonbahar.
Süheyl ve Behzat Uygur, tiyatro ustası babaları Nejat Uygur'un yıllarca başarı ile oynadığı ‘Marko Paşa'daki bazı sahnelerdeki diyalogları günümüze uyarladıklarını söyledi.
Tiyatronun bugünkü durumunu iyi gördüklerini belirten Uygur kardeşler, izleyici sorunu olmadığını aktardı. Yeni dönem için televizyon düşünmediklerini ve tiyatroya ağırlık vereceklerini dile getirdi. Süheyl Uygur, “Türk tiyatrosunun büyük ismi babamız Nejat Uygur adının Avcılar Belediyesi tarafından Paşaeli Parkı'ndaki anfi tiyatro sahnesine verilmesi önerimizin kabul edilmesi bizi mutlu etti.” dedi. İzleyicinin Marko Paşa'yı sevdiğini kaydeden Uygur, “Oynadığımız bu oyuna gösterilen ilgi mükemmel. Durmadan çok çalışarak onun izinden yürüyoruz. Gösterilen ilgi nedeniyle çok teşekkür ediyoruz.” ifadelerini kullandı. Süheyl ve Behzat Uygur, Şahnaz Çakıralp, Uğur Babürhan, Leyla Yüngül, Önder Keskin, Burcu Afşin, Ömer Yılmaz ve 15 yıl aradan sonra tekrar sahnedeki yerini alan Nejla Uygur ile çok iyi bir ekip oluşturduklarını anlattı.
Son Yorumlar